Neredeyse her sokak başında bir araba gözümüze çalınır. Dumanlar çıktığını görürken, bir yandan da mis gibi kokuların burnumuza geldiğini duyarız. Başta pek anlam veremesek de yaklaştıkça bu kokunun sucuk kokusu olduğunu idrak ederiz. Belki evden yeni yemek yiyip çıkmışsınızdır ya da yemeğe gideceksinizdir. Ama o koku sizi resmen bir davete çağırır. Mis gibi sucuk kokusu size kendinizi unutturur. Kendinizi unuttuğunuz gibi bir sucuk ekmeği yerken diğerine de geçmiş bulursunuz. Kimsenin dediğine aldırış etmeden art arda 2-3 ekmeği çoktan yemiş görürüz kendimizi. O an sağlıklı olup olmadığına aldırış etmeden yedikçe yeriz.

Mangal denilince aslında herkesin aklına ilk önce tavuk gelir. Ama herkesin damağında sucuk tadı vardır. Tavuğun ardından hemen bir sucuk atılır mangala. Atıldığı andan itibaren de bir anda yok oluverir.  Herkes ekmeğinin arasına atıp mideye çoktan indirmiştir. Ve tat hala damakta kalmıştır. Böyle tat veren bir lezzete de kimse karşı koyamıyor haliyle.

Sucuk-Ekmek-nedir

Ara sokaklarda, köşe başlarında ve stadyum çıkışlarında sucuk ekmekçileri görürüz. Büyük bir heyecanla maç aralarını beklerler. Çıktıları zaman da o tezgahlara ilgi büyük olur. Ekmek arası lezzetin en çok anlam kazandığı bu ikili midemizde adeta şölen havası yaratıyor.

Geceleri bir anda kafamıza esip kendimizi dışarı attığımız zaman açık bir restoran veya fast-food dükkanı bulmak epeyce zor. Sucuk ekmekçiler böyle zamanlarda adeta bizler için var. Gece isterseniz saat 2 olsun, isterseniz 3. Bacalarının dumanı hala tütmekte, sucukların da dumanları hala üstünde oluyor. O saatte olur mu? Açık bir sucuk ekmek arabası bulabilir miyiz diye kafanızı kurcalamayın. Evinizin kapısını açın, sizi kokusuna davet eden sucuk ekmeğin lezzetine doymaya hazırlayın kendinizi. Çünkü her an elinizi kapının kulpunda bulabilirsiniz.